last highlighted date: 2024-12-24
Highlights
- Zebercet’in doğumuyla başlayıp ölümüne dek peşini bırakmayan bir marazdır adeta. Yedi aylıkken anasının rahminden dışlanır evvela. Ardından okul sıralarında arkadaşlarınca, askerlikte komutanlarınca, ilk gençlikte kadınlarca hor görülür, aşağılanır. Daha önce bir erkeğe konulduğu görülmemiş adı bile varlığının küçümsenmesi
- Anayurdundan adımını dışarıya atar atmaz Zebercet, içkili aşevine, horoz dövüşüne ve sinemaya (dövüş filmine) gider. Ancak
- Bıyığı olmamasına rağmen sürekli olarak bıyığının olup olmadığının yahut kesilip kesilmediğinin sorgulamasını yapar ki yazar bir yerde Zebercet’in babasının bıyıklı oluşundan bahseder. Dışarıda tanıştığı birine kendisini nüfusta çalışıyor diye tanıtır fakat nüfusta çalışan kişi de babasıdır.
- Kavur, Anayurt Oteli’nde büyük oranda kitaba sadık kalmaya özen gösterir. Kitaptan farklı olarak filmde hikâye1960 yerine 1980’de geçer.
- farklılık ve anlam karmaşası otelin/konağın sahipleri Keçecizadelerin geçmişine değinilmemesinden ileri gelir. Halbuki Zebercet’in psikolojisinin derin bir biçimde algılanabilmesi, onun Keçecizadelerin tarihiyle yaşantısı arasında kurulan benzerlikle bir anlam kazanır.
- 1987 Altın Portakal’da “En İyi Film” ve “En İyi Yönetmen” ödüllerinin yanı sıra İstanbul ve Venedik Film Festivali dahil bir çok festivalden ödülle dönen film hakkında, Yusuf Atılgan da “İyi bir film olmuş Anayurt Oteli. Film tam roman değil ama güzel.” yorumunu yapmıştır