Note
Gastronomi ve seslerin hayatımızdaki yeri üzerine konuşan Deniz Atlan ve Muzaffer Çorlu, ses terapisini ve seslerin sinir bilimsel altyapısını inceliyor. Kanadalı biyolog Tarun Nayan’ın bitkilerin seslerini kaydederek müzik parçalarına dönüştürmesi ve restoran deneyimlerinde seslerin kullanımı üzerine bilgi veriliyor. Restoranlarda seslerin tat algısını nasıl etkilediği ve Charles Spence’in çalışmaları üzerinden seslerin lezzet algısına etkisi tartışılıyor. Kopenhag’daki Alchemist restoranında müzisyenin özel olarak tadım menüsü için bestelediği albüm ve müziğin yiyecek içecek sektöründe kullanımı ele alınıyor.
Highlights
-
2025-01-17 16:22 Çünkü hani İngilizce’de crispy başka crunchy başka bir şey. Bunların Türkçeleri neler? Yani belki ben atayım şimdi sen yardım et eğer yanlış çeviriyorsan. Kendim uyduruyorum çünkü. Belki birisi için çıtır çıtır, öbürüsü için de kıtır kıtır diyebiliriz. Ya da mesela biz ayrıca karpuza da yani kütür kütür de hani diyebiliriz. Dolayısıyla şimdi burada önemli bir ayıraç var. Çok enteresandır. Çıtır çıtırı kaydedersen ve frekansına bakarsan tizlerinin yüksek olduğunu görürsün. Kıtır kıtır da mitler biraz fazladır, kütür kütür de baslar biraz fazladır. Aslında bu yiyeceklerin çıkartmasını istediğimiz sesleri biz kendi dil bilgimiz, fonotiğimiz nasıl işte yaklaşıyorsa ona göre çevirip ona göre o sesten yararlanarak bir isim atıyoruz.
-
2025-01-17 16:21 2013’te bir TED konuşması yapmıştım. Ankara, TEDx Ankara’da. Orada başlığımı şey koymuştum. Kulaklarımızla da mı görüyoruz? 2013’tü benim konuşmam. Bu 2015’te yazılmış. Kulaklarımızla da mı yiyoruz yani?
-
2025-01-17 16:22 Gerçekten de kulaklarımızla da mı yiyoruz ya da kulaklarımızla yiyoruz? Zaten makalenin adı da bu. Flavor makalesinde, dergisinde çıkıyor. güvenilir bir dergidir. Orada işte ”Eating With Our Ears” diye
-
2025-01-17 16:23 çıtır çıtır ya da kıtır kıtırı biz bilsek de bilmesek de bu sesleri çıkartırken Patates cipsinin tazeliğindeki frekanslarla ki onu da işte 1 ile 2 kHz arasında vermiş, kıtır kıtırlıkta 3 ile 5 kHz arasında vermiş. Yani bu benzerlikler hakikaten insanların ister istemez tazelikle, yenilikle, işte daha lezzetli olabileceğiyle olan ilişkisinde sesi referans aldığını gösteriyor
-
2025-01-14 12:00 Belki son olarak şunu söyleyeyim sana vereyim sözü o da şu yapılan 45 kişiyle yanılmıyorsam test yapmışlar ve kulaklıkları takıyorlar kulaklıklarla cipslerin tadını işte değiştirmeden sadece kendi seslerini duyamıyorlar fakat kulaklıklar hem dış sesi kapatıyor fakat işte bu biraz önce bahsettiğim 1.2 kHz 4-5 kHz gibi sesleri barındıran yani tiz ve midleri farklı farklı barındıran cips kırılma seslerini kulaklarına veriyorlar aynı cipsi yiyen bu insanların lezzet kalitesinde baharatlar veya sosların abartıldığı ya da işte dengeli olduğu konusunda farklı farklı yorumlar yaptığını gözlemleyip diyorlar ki evet biz yediğimiz şeylerde o duyduğumuz seslerden referans alarak işte o burundaki ortonozal ya da retronozalların da ötesinde sesten yola çıkarak da karar verebiliyoruz.
-
2025-01-17 16:21 Hatta bir tane bir restorandan bahsetmek istiyorum. Zaten gastronomiyle ilgilenenler yakınen biliyorlardır. Çünkü sürekli zaten yılın en iyi restoranı seçiliyor. Kopenhag’daki Alchemist, Buranın şefi Rasmus Munch’un RG çalışmalarında yaklaşık 30 kipi olduğunu düşünürsek, bunların içerisinde hep söylediğim gibi o kadar farklı disiplinlerden insanlar da çalıştırıyorlar ki. 3D tasarımcı da var, aç ayağından müzisyenler de var ve ben o müzisyen üzerine bir araştırmaya başladım şu anda