last highlighted date: 2024-10-16

Highlights

  • Marx “Felsefenin Sefaleti” adlı çalışmasında burjuva iktisatçılarından söz ederken şöyle der: “Onlar için ancak iki tür kurum vardır: Yapay ve doğal. Feodalizmin kurumları yapay kurumlar, burjuvazininkiler ise doğal kurumlardır. Bu durumlarıyla kendileri gibi iki tür din kuran tanrıbilimcilere benziyorlar. Kendilerinin olmayan her din insan icadı, kendilerininki ise tanrıdan çıkma.”
  • Onlar için ancak iki tür kurum vardır: Başarısız ve başarılı. Doğunun kurumları başarısız kurumlar, Batınınkiler ise başarılı kurumlardır. Bu durumlarıyla kendileri gibi iki tür din kuran tanrıbilimcilere benziyorlar. Kendilerinin olmayan her din insan icadı, kendilerininki ise tanrıdan çıkma.
  • “Ulusların Düşüşü” adlı kitapla ilgili yazdığı bir eleştiri yazısında Nuray Mert, bu ikilinin liberal perspektifiyle ilgili olarak şunları söylemişti: “Acemoğlu ve Robinson’un analizlerinde kolonyalizmin nasıl işlediği yok; sonrasında ABD emperyalizmi yok; Soğuk Savaş yok; varsa yoksa yolsuz rejimler, kötü yöneticiler, değişime direnen tarihsel yapılar… Kolonyalizm ve emperyalizm teorileri söz konusu topraklarda geçmişte var olan feodal hiyerarşilerden ve didişmelerden hiç söz etmez, koloni öncesi topluluklara anlaşılmaz bir masumiyet atfeder, koloni sonrası yapıların tüm sorunlarını da kolonyalizm ve emperyalizme bağlarken, bu yazarlar fotoğrafın ters kopyasını sunuyor. Diğer taraftan, belki söylemeye bile gerek yok, bu teori toplum içi farklı sınıflara, çıkarlara, çatışmalara da değinmiyor.”