Highlights
-
2024-01-02 13:24 Oyun Nietzsche’den, mevcut tüm değerleri alaşağı eden bir yaşam felsefesi ve değerler sistemi yaratmak konusunda bana kalırsa en cesur hamleleri yapan 19. yüzyılın parlak filozofu Nietzsche’den. ve fikrinin adı bengi dönüş.
-
2024-01-04 00:39 Nietzsche bu düşüncesinden farklı yerlerde bahsediyor aslında ama en açık ifadesini Şen Bilim adlı eserinin 341. paragrafında görüyoruz. Öncelikle paragrafı okuyacağım, sonrasında buradan nasıl bir oyun çıkarttığımıza ve bunun yılbaşıyla nasıl bir alakası olduğuna bakacağız. Şöyle diyor Şen Bilim’de Nietzsche, Ya bir gün, belki de bir gece, bir iblis ruhunun en derin yalnızlığında seni yakalayıp dese ki, şimdi yaşamakta olduğun ve bugüne kadar yaşadığın şu hayat, bir kere daha ve sayısız kereler daha yaşamak zorunda kalacağın hayattır. Yeni hiçbir şey olmayacak. Tersine, hayatında sözcüklere sığmayacak kadar küçük ya da büyük ne varsa, her acı, her sevinç, her düşünce ve iç çekiş, hatta bu örümcek ve ağaçların arasında beliren şu ay ışığı ve hatta şu an ben ve kendim, hepsi aynı sırayla ve aynı sonuçlar üreterek sana geri dönecek
-
2024-01-04 00:40 Aslında onun bengi dönüş düşüncesine bakmamız ya da ebedi tekerrür düşüncesine bakmamız için bazı filozofları hatırlamamız gerek ve bu filozoflardan bir tanesi bizim de bu podcast programında konuştuğumuz Heraklitos. Bildiğiniz gibi Nietzsche bir antik Yunan uzmanı ve o yüzden hem antik Yunan filozoflarını hem Yunan mitolojisini gayet iyi biliyor ve onun bengi dönüş düşüncesini Dionysos’culukla ve Heraklitos’la birlikte yorumlamamız gerekir. Çünkü bu iki öğretide de aslında ebedi tekrar düşüncesi vardır. Yani esas olan şey varlığın kendisi olmaktan ziyade oluştur ve oluş hiçbir başlangıca bağlı olmayan hiçbir nihai sona ulaşmaya da çalışmayan bir süreçtir değil mi? sürecin kendi dinamiklerini yaratması, bir plana bağlı olmaksızın tekrar tekrar yaşanması fikri elbette Nietzsche’yi de etkiliyor
-
2024-01-04 00:41 Apollon ve Dionysos ikiliğini kurmuştu Nietzsche. Apollon ölçünün, oranın, aklın, düzenin temsilcisi olan bir tanrı iken Dionysos kendinden geçmenin, yozlaşmanın, sarhoşluğun tanrısıydı. Hayatı tek bir açıdan ele almak değil de onu hem Apolloncu hem de Dionysosçu bir açıdan ele almamız gerektiğinden bahsederdi zaten Nietzsche ve antik Yunan düşüncesindeki insan kavrayışına da oldukça uygun bir durumdu bu
-
2024-01-04 00:41 aşka bir yerde Nietzsche şöyle söylüyor, doğada yasalar olduğunu söylemekten kaçınalım çünkü orada yalnızca zorunluluklar var, ne buyuran ne buyruğa uyan ne de yasayı çiğneyen var. Orada amaçların olmadığını bildiğinizde rastlantının da olmadığını bilirsiniz. Çünkü rastlantı dünyasının yalnızca amaçlar dünyasının yanı sıra anlamı var. Ölümün yaşama karşı olduğunu da söylemekten kaçınalım. Yaşayan olsa olsa ölünün bir türüdür. Çok da ender bir türüm. Bu kısım beni çok etkiler. Yani biz yaşam ve ölüm ikiliği, gençlik ve yaşlılık ikiliği, iyi ve kötü ikiliği gibi hep zıtlıkları düşünüyoruz ama bu zıtlıkları da kendi başlarına müstakil mevcudiyetleri olan tözlermiş gibi kurguluyoruz. Nietzsche ne yaptı? Bunlar birbirinden ayrı iki töz değil. Aslında oluşun içerisinde biri diğerine dönme potansiyelini barındıran şey dedi. Yani çelişik, zıt gibi görmeksizin onu yine sürece bağlı olarak ele aldı. Yaşayan olsa olsa ölünün bir türüdür dedi.
-
2024-01-04 00:42 Her şey döngüler halinde yeniden yeniden başlıyor. Ama onun bahsettiği şey doğulu anlamında ya da Hint felsefesinde olduğu anlamıyla reenkarnasyon bana kalırsa değil. Çünkü reenkarnasyonda bir kişi, bir benlik, atman ne derseniz deyin buna farklı hayatlarda yeniden dünyaya geliyor değil mi? Yani Hinduizm’de Samsara adını verdiğimiz bir döngüsellik vardı ve bu reenkarnasyon aracılığıyla sürekli olarak kendilerini yenileyip aşmaya çalışıyorlar ya ve en sonunda Mokşa, aydınlanmaya ulaşıyorlar.