Note

İmralı ziyaretleri, siyasi sorumluluk ve MHP lideri Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla gündemde. Ferdi Tayfur’un ölümü, Türkiye’de milyonlarca insanı etkileyen büyük bir olay. Arabesk müziğin Türkiye’deki yükselişi, tekstil sektöründeki gelişmeler ve halkın müzik tercihleri üzerine düşünceler.

Highlights

  • 2025-01-10 15:27 Aytunç Erkin soruyor. Bahçeli ile ne görüştünüz? Silah bırakma çağrısı konuşuldu mu? Ahmet Türk’ün cevabı şöyle. Şimdiden bir şey söyleyemeyiz. Bizim de aldığımız bilgiler öyle. Bütün siyasi partilerle görüşüp, veyetin tekrar İmralı’ya gitmesi ve ona göre de değerlendirme yapılacağı anlaşılıyor. Anladığımız o ki, ikinci görüşmede daha net bir öcalanla karşılaşacağız

  • 2025-01-09 14:09 Henüz 1977 yılında Derbeder adlı albümüyle plaklar devrinde yani henüz kasetlerde yokken 2 milyon satışa ulaştığında bu, o zamanlar için kırılması zor bir rekordu. 2 milyonluk rekor ancak kasetler devri başlayınca kırılabilecekti.

  • 2025-01-09 14:10 Emmoğlu adeta kasıp kavuruyor. Arabesk öldü, bir daha da belini doğrultamaz derken ortaya çıkan bu şarkı bütün listeleri alt üst etti.

  • 2025-01-09 14:12 O da arabesçi diye sorunca biz, babam tatlı sesin arabesçi değil, türkücü olduğunu iddia ederdi. En azından babamdan küçükken dinlediğim budur. Tatlı ses ferdi gibi, müslüm gibi arabes değildi derdi.

  • 2025-01-10 15:25 Fakat Türkiye’yi arabeskle buluşturan, arabeske kitleler halinde maruz kalınıp müptelası olunan en önemli yerler cezaevleri değildir. Ya neresidir bunlar derseniz bunun için 1980’li yıllara gitmemiz gerekir. Zira Türkiye ekonomisindeki önemli bir değişimin başladığı yıllardır 1980’ler. Başka bir ifadeyle Özal’lı yıllar. Turgut Özal 1984 yılının ilk gününden itibaren Türkiye’yi sarsmaya başladı. Ne yapacağını çok net biliyordu. Bir hedefi vardı. Türkiye’yi içine kapanıklıktan yani fakirlikten kurtarıp zenginleştirmek. Bunun da tek yolu vardı. Türkiye’nin malını dışarıya satabilmesi

  • 2025-01-10 15:25 Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın arşivine göz attım. Bu arşivden notlar aldım. Bakın, 1980 yılı itibariyle Türkiye’nin toplam ihracatı 2 milyar 910 milyon dolar. Bu ihracatın da %80’ine yakınını tarım ürünleri ihracatı oluşturuyor. 1 milyar dolarlık hububat ihracatımız var. Yani ihracatın %80’i tarım ürünü, o tarım ürünlerinin de neredeyse yarısı arpa, buğday vs

  • 2025-01-10 15:25 Zaten halkımızın da %60’ı köylerde yaşamakta.

  • 2025-01-10 15:25 Bir de bu sanayi iş kolunda çalışacak ne lazım? İşçi lazım. Onun için de köylerden kentlere göç lazım. E tabii bir de bu sanayi iş kolunu seçmek lazım. Türkiye’nin dünyaya açılan lokomotifi hangi sektör olacaktı? Kısa sürede öne çıkan sektör tekstil oldu. Hem tekstilin ham maddesi olan pamuk da Türkiye’de yeterince bulunuyordu. Böylece ithalata bağımlı olmayan ama ihracatı mümkün olan bir sektör bulmuştuk

  • 2025-01-10 15:26 Türkiye’de 2023 itibariyle tekstil üretiminin %57.7’sini yani %58’ini yuvarlak hesapla mikro ölçekli işletmeler üstleniyor

  • 2025-01-10 15:26 Bakın, çalışan sayısı 10’dan daha az olan işletmelere mikro ölçekli işletme deniyor. 10’dan daha fazla, 100’den az ise küçük ölçekli. 250’den az, 100’den çok ise çalışan sayısı orta ölçekli. 250’den çoksa da büyük ölçekli. Türkiye’de tekstil iş kolunda üretim yapan her 100 işletmenin 58’i mikro ölçekli, 28’i de küçük ölçeklidir. Yani aslında 100 işletmenin 80’inden fazlası, 100’den daha az çalışanı olan böyle merdiven altı diyebileceğimiz bir pastane büyüklüğündeki yerdir

  • 2025-01-10 15:27 Ferdi Tayfur konserlerine bilet alınıp gidilmez. Onun konserleri halk konseridir. Parasını belediye verir, giriş bedavadır. Kentin meydanında ya da büyük bir stadyumda düzenlenir.

  • 2025-01-10 15:26 Ferdi! Toplumsal meselelere duyarlı bir sanatçı değildi Ferdi Tayfur. Sol ile tek teması, memleketlisi, hemşerisi, aynı mahallede büyüdüğü Yılmaz Güney’den ibaretti. Yılmaz Güney onu, o da Yılmaz Güney’i severdi de fikirlerini benimsemezdi. İbo’nun, Müslüm’ün rakıcı imajının aksine Ferdi daha dindardı. Dindar adamdı demiyorum ama sahnede rakı içmezdi, sarhoş olmazdı

  • 2025-01-09 14:35 Yine de bir estetik zevki kalmış diyelim. Tümüyle uyuşturucu batağına saplanmış eroinman bir toplumda olabilirdik ki bugünlerde halkımızın kapitalizme verdiği reaksiyonu budur.