last highlighted date: 2024-11-12

Highlights

  • Grup toplantısında Devlet Bahçeli, ayağını yere vurarak bulunduğu yerde kararlılıkla durmaya devam ettiğini ısrarlı ve vurgulu bir üslupla tekrarladı. Kendine özgü özenle seçilmiş cümlelerinin arasından, keyfine göre tereddüt ifadeleri çıkarmaya çalışacak olan zorlama yorumlara da at koşturacak bir alan bırakmadı. “Dönen dönsün, biz dönmeyiz yolumuzdan” cümlesi durumu açıklamak için yeterli.
  • Bahçeli’nin arkasından Efkan Ala’nın DEM Parti grup başkanvekillerin elini sıkması, AK Parti kanadı ile uyumluydu. Erdoğan’ın bu sürpriz nezaketi “Kıymetli buluyorum” demesi, karşılıklı diyalogun uyumlu bir şekilde sürdüğünü gösterdi. Ancak, Bahçeli’nin, yakın tarihimizi bir milat gibi bölen 22 Ekim konuşması, benzer karşılığı ve desteği bulamadı.
  • Kayyım atamaları ve bu atamalara sahip çıkması, Bahçeli’ye cevap olarak yeterliydi.
  • Devlet ile hükümetin karşı karşıya geldiğini, Bahçeli’nin kalıcı millî menfaatleri veya bilindik ifadeyle beka sorumlularını, kısaca devlet kanadını temsil ettiğini söylemiştim. Ana tartışma konusunun da Suriye, özellikle Kuzey Doğu Suriye’deki PKK-PYD sahipliğindeki Kürt otonomisi olduğunu söyleyenler var. Yalnız Erdoğan bu karşılığı da veremiyor.
  • Bahçeli kayyım meselesini es geçmedi. Sahip de çıkmadı, karşı da durmadı. “Geçici olarak görevden alınmaları” nitelemesi ile durumu yumuşattı. Bu hararetli tartışma konusunda topu çevirerek Erdoğan’ı köşeye sıkıştırmadı, hamlesini boşa da çıkarmadı.
  • Kişisel suçlama içerirse söz polemik olur, niyete ve eyleme yönelik eleştiri olursa diyalog sınırları içinde kalır. Bahçeli’nin, “gelecek seçimin değil, gelecek nesillerin hesabı” vurgusu, polemiğe daha yakın duruyor. Bahçeli Erdoğan’ı inceden inceye kişisel hesaplarını her şeyin üzerine koymakla itham ediyor. “Günü kurtarmak değil, geleceği inşa etmek” muhalefete söylenecek söz değil. “Oy hesabı yapmıyoruz” yiğitliği de, “gövdesini dağın altına koyan” bir fedakârlık kontrastı oluşturuyor. Kiminle? Muhatabı iktidarın büyük ortağı.