Highlights
-
2023-12-18 15:15 Bu konuyla ilgili geçenlerde Alan Watts’ın bir kitabını okuyordum, Doğu’nun ve Batı’nın Psikoterapisi ismi. Alan Watts batılı bir filozof ama Doğu felsefesi üzerine odaklanıyor, özellikle Zen Budizmi üzerine. Ve Watts’ın bakış açısı biraz daha holistik diyebileceğimiz türde. Holistik, bütüncül bir yaklaşım anlamına geliyor. Bu noktada Watts bile şunu söylüyor. Eğer siz felsefeden akılcı bir biçimde sistematik bir düşünme metodunu anlıyorsanız, yani filozofların birbirlerinden etkilenerek geliştirdiği bir düşünme modelinden söz ediyorsanız, bu noktada doğuda hakikaten bir felsefe yok. Hatta Watts şöyle söylüyor, Budizm bir din, bir yaşam felsefesi dahi değildir. Hinduizm içerisinde bir devrimsel süreci temsil eder diyor.
-
2023-12-18 15:16 Çünkü bizler genellikle felsefenin M.Ö. 6. yüzyılda bugünkü İzmir ile Gökova körfezi arasında kalan İonya’da başladığını kabul ederiz.
-
2023-12-18 15:16 Öncelikle ilk mesele şu bence, pratiğe karşı teori meselesi. 1930 ve 40’lı yıllarda İstanbul Üniversitesi Felsefe bölümünde ders veren Alman bir düşünür var, Ernst von Aster. Her bilimin meydana gelmesinde iki temel sebep olduğunu söylemişti. Bir, evrenin yapısına dair bilgi sahibi olmak. İki, edinilen bilgiyle doğaya hükmetmek, yani pratikte fayda sağlamak. Aslına bakarsanız bugün felsefe dediğimiz kavramın Yunanca kökenindeki o filosofya, bilgeliği sevmek kelimesi, pratik ihtiyaçlarımızı karşılamaya yönelik zanaatlerden ziyade bir teknik bilgiden ziyade saf bir merağa işaret ediyor.
-
2023-12-18 15:17 Antik Yunan toplumunu oluşturan üç büyük kabileden biri İonyalılar. Ama İonyalılarda şöyle bir sınıf var. Denizcilik ve ticaretle geçimini sağladıkları için zengin bir sınıf var ve bu sınıfın boş zamanı var. Bu yüzden Bertrand Russell şey der, tembellik medeniyetin direğidir aslında. Çünkü boş karın ve işle dolu zamanda felsefe yapamazsınız. Felsefe yapmak için belirli ihtiyaçların giderilmesi gerekir. Günde 12 saat 14 saat çalışan bir insanın Teseyos’un gemisi değişmiş midir diye sorması elbette beklenemez.
-
2023-12-18 15:17 Gelelim dördüncü adıma yine Yunan’da olan ve Mısır gibi Doğu toplumlarında farklı olan konu devlet yapılanması. Antik Yunan polis adı verilen özerk şehir devletlerinden oluşuyor. Yurttaşlar fikirlerini kamuoyuna sunma ve tartışma özgürlüğüne sahip. Ama hemen bir parantez açmamız gerekiyor. Yurttaş kim? Çünkü bakıldığında aslında herkes yurttaş olarak kabul edilmiyor. Mesela kadınlar, köleler ve yabancılar fikirlerini kamuoyuna sunma ve tartışma özgürlüğüne sahip değiller. Buna karşın Doğu uygarlıklarına geldiğimizde örneğin Mısır’da çoğulcu ve demokratik olmayan merkezi otorite ile yönetilen bir devlet yapılanması görüyoruz. Firavunu düşünün gücünü tanrıdan alıyor. Onun hükmü mutlak değil mi? Haliyle bu toplumlarda değişime açık ahlak ve hukuk sistemi yok.
-
2023-12-18 15:17 en önemlisi olan inanç meselesi. Bu çok enteresan bir konu. Bunu her hatırladığımda şaşırıyorum. Bizim bugün Yunan dini ya da mitolojisi dediğimiz şey Homeros gibi şairler tarafından yaratıldı. Yani Yunan mitolojisinin yazarları şairler. Bu açıdan onların kutsal kitapları, değiştirilemez kuralları, teşkilatlanmış bir din adamları sınıfı yok. Böylelikle ilk filozoflar yerleşik inanç sistemini eleştirerek doğayı doğaüstü güçlerle açıklamayı reddedebiliyorlar mesela. Varlığa ilişkin sorulara rasyonel yanıtlar vermeye çalıştığını göreceğiz.