Note

Doğan Avcıoğlu, Türk siyasetine tek parti dönemi sonrasında etkin bir şekilde katılmıştır ve Hürriyet Partisi’nde rol almıştır. Avcıoğlu’nun kalkınma ve tamamlama fikirleri, Fransa’da eğitim aldığı sırada Fransız Komünist Partisi’nden etkilenmiştir. Yön dergisi, Avcıoğlu’nun düşünce hayatında önemli bir rol oynamış ve kalkınma konusunda çözüm arayışını desteklemiştir. Avcıoğlu, iktisadi meselelerin çözülmeden siyasi reformların başarısız olacağını savunmuş ve devrim stratejisini sorgulamıştır.

Highlights

  • 2024-10-19 19:49 Doğan Avcıoğlu nasıl bir atmosferde Türk siyasetine girdi ve kimlerle beraber hareket etti? şöyle cevaplayabiliriz bunu Doğan Avcıoğlu Fransa’da öğrenimini tamamladıktan sonra Türkiye’ye dönüyor Türkiye’ye döndüğünde şöyle bir atmosfer var tek parti dönemi tek parti iktidarı 55’den sonra siyasal hayatta etkin bir şekilde rol alıyor Doğan Avcıoğlu burada kısa bir hürriyet partisi geçmişi var CHP araştırma merkezinde uzman olarak görev yapıyor zamanın entelektüel yaşamında aktif bir şekilde hani orada şey yapan, rol alan, merkezinde olan akis ve forum gibi dergilerde bundan sonra bir daha hemen hemen hiçbir zaman yan yana yer almayacağı insanlarla beraber o dergi çatı altlarında yazarlık yapıyor. Şerif Mardin’e mesela örnek verebiliriz ama öte yandan yine Muammer Aksoy da yine forum dergisinin yazarlığını yapıyor. Bu dergiler ve Hürriyet Partisi’nin şöyle bir özelliği var. Bahsettiğim gibi tek parti dönemi, Demokrat Parti’nin bir iktidarı var. Demokrat Parti’nin hemen hemen ne kadar karşıda varsa o dönemin muhalefeti aynı fikriyata sahip olan veya olmayan Demokrat Parti karşılığını bu dergiler çatısı altında yapıyor. Danavcıoğlu da böyle bir atmosferde Türkiye’ye dönüyor. O da bireysel olarak bu tek parti iktidarına karşı kurulan ittifaka, bahsettiğimiz dergiler altında, Hürriyet Partisi kısa bir dönemde olsa buralarda destek veriyor.

  • 2024-10-19 18:48 Doğan Avcıoğlu da bunu Fransa’da eğitimini devam ettirdiği sırada, Fransız Komünist Partisi’nin entelektüelleriyle biraz arası iyi orada tanışıyor aslında. Türkiye’ye geliyor. Mümtaz Soysal’la ortak aslında bu soruları. Aklımdaki tek soru biz Türkiye’yi nasıl kalkındırabiliriz?

  • 2024-10-19 18:48 Az gelişmişlikten gelişmişliğe nasıl varabiliriz? Doğan Avcıoğlu’nun ömrünün adadığı soru aslında bu. Bu yıllarda bunu CHP ile yapamayacağını fark ediyor.

  • 2024-10-19 19:47 mesela elli beş altmış arasında bundan çok fazla bahsedilmez. Doğan Avcıoğlu komünizme bir tehdit olarak görüyor ve ııı NATO’nun bölgede bu tehdidi bertaraf edebilecek NATO’yu ııı bertaraf edebilecek tek ııı ittifak tek olarak görürken altmış birden sonra yine bu kalkınmacılık fikri altında Türkiye’nin batı tarafından kapitalizm ve sermaye tarafından geri bıraktırıldığını. Tamamlama fikri de şöyle, bunun köklerini Doğan Avcıoğlu tamamen Mustafa Kemal Atatürk’ten alıyor. Yani dönemin tipi de benzer fikirlere sahip, dönemin tipi de aynı fikir çerçevesinde ilerliyor aslında.

  • 2024-10-19 19:50 Gökhan Atılgan Hoca’nın kitabında da O 5 dönemde inceliyordu yanlış hatırlamıyorsam. 2 dönemde aslında incelemek bana göre çok yanlış olmaz. 61-65 ve 65-67 arası olmak üzere. 65’den sonra tipin, özür diliyorum yönün, Doğan Avcıoğlu’nun stratejisi tamamen değişiyor. Burada İkinci Cumhuriyetler’in onun üzerine yapıştırdığı bir darbeci, bağısçı, Suriye Bağsı’nın Türkiye versiyonunu kurma hayalinde olan birisi olarak tanımlamaları bu 1965-1967’den sonra başlıyor açıkçası

  • 2024-10-19 18:47 Yön dönemin siyasal hayatına büyük bir canlılık katıyor. Yine Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en çok satın aldığı dergi. Yön dergisi. Dergi çerçevesinde politik bir doyumsuzluk var, sürekli üretim var.

  • 2024-10-19 18:49 Doğan Avcıoğlu neyi düşünüyordu? Kemalizme neye eklenmedi? Bir eleştirel sahiplenme içerisinde, yani örneğin Bunu Milli Kurtuluş Tarihi eserinde söylüyor. İzmir İktisat Kongresi’nde ve Toprak Reformu’na inanılmaz büyük eleştirisi var. Bunu anlattığı sayfalardan yıkıp geçiyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün Toprak Reformu’nda olan yanlışlığını fark ettiğini ama artık işten çok geçmiş olduğunu da söylüyor beraberinde.

  • 2024-10-19 18:49 Burada eksik gördüğü yanlışları yine Az önce bahsetmiştim, Fransız Komünist Partisi ile olan ilişkileri Fransa’da okuduğu sırada, Fabian sosyalizminden fazlasıyla etkileniyor Doğan Avcıoğlu ve Kemalizm’de bulduğu boşlukları böyle biraz biraz Marksizm’e araç olarak kullanıp Marksizm’e doldurmaya çalışıyor.

  • 2024-10-19 18:40 Eğer iktisadi ekonomik meseleleri çözmezseniz yaptığınız reformlar başarı sağlamaz. Bunlar kalıcı olmaz diyor Doğan Avcıoğlu. Burada Türk devrim geleneğindeki marifçi ve anayasacı anlayışı bir şekilde elini tersiyle itiyor.

  • 2024-10-19 18:40 Yani özetle şu aslında bu. Siz ekonomiyi ve iktisadi yapıyı değiştirmeden eğitim sistemini de değiştirseniz çok sağlam çok güzel bir anayasa da yapsanız başarıya ulaşamazsınız.

  • 2024-10-19 18:40 Buradaki devrim stratejisi aslında devrim değildi hani kurtuluş ve Kalkınma yolundaki stratejisi bu iki yıl arasındaki düşüncelerinde fazlasıyla farklı. Bunu 65’ten sonra Demirel iktidarı etkili oluyor. Neden artık Demirel iktidarından sonra olayın sandıkla çözülmeyeceğini fark ediyor Doğan Avcıoğlu.

  • 2024-10-19 18:40 Fabian Sosyalizm’e de şudur. Sosyalizm gelecekse sandıkla gelmeli,

  • 2024-10-19 18:41 Devrim tamamlanacaksa sandıkla olmayacak. Bunu ne yapacak? Bu işçi sınıfını tamamen güçsüz olarak görüyor. Siyaseten bir etkileri yok. Gençlik hareketini de yine aynı şekilde görüyor. İşte aydınlar henüz hazır değil.

  • 2024-10-19 18:41 Doğan Avcıoğlu cezaevinde bulunduğu sırada bunu şey yapıyorlar, gözlemliyorlar. 14 saat çalışıyor günde. Sabah 6.30’da uyanıyor, inanılmaz zilde bir şekilde uyanıyor. Ve eğer Bakın bunu yaptığı sırada hani kendi evinde falan değil cezaevinde, kovuşta. Eğer gece uykusu da rahatsız edilirse, uykusu çok azcık da olsa bölünürse ortalığı birbirine katarmış Doğan Avcıoğlu.

  • 2024-10-19 18:42 Orduya fazlasıyla önem veriyor. Çünkü neden? Tarihten bunun örneğini gösteriyor. Osmanlı modernleşmesi de Ordu’dan başlamıştı. Burada başlangıçta NATO’ya karşı olumsuz görüşler söylemediğini belirtmiştim. Buradan sonra artık Amerika ile Türkiye Cumhuriyeti’nin yaptığı anlaşmaların Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına zarar verdiğini söyleyerek artık NATO’nun milli güvenlik problemi halini aldığını ve hani NATO’dan çıkmamız gerektiğini söylüyor.

  • 2024-10-19 18:43 Burada 9 Mart’a geliyoruz. Darbeci ve Bağışçı yaftalarına. İkinci Cumhuriyetçilerin. 9 Mart bir intihardı. Bunu Doğan Avcıoğlu da biliyordu. Hatta ya başbakan olurum ya asılırım. Görüşündeydi Doğan Avcıoğlu. Olamıyor. Fark ediliyor bir şekilde. Oraya girmeyelim şimdi. Devrim çabası, devrim darbe teşebbüsü başarısız oluyor. 1971’den sonra Doğan Avcıoğlu’nun görüşleri tamamen değişiyor. Artık Devrim ve Demokrasi adlı eserinde şunu söylüyor, bir devrim olacaksa bu halk hareketiyle ve Devrimci Parti önderliğinde olmalı.

  • 2024-10-19 18:44 Eğer Doğan Avcıoğlu darbeci ise, bağışçı ise onun rahle-i tedrisatından geçmiş. Mesela Uğurnuncu’da bunları biz neden göremiyoruz?

  • 2024-10-19 18:45 yok. Devlet müdahalesinin daha sert olduğu, servetin eşit dağıtıldığı bir ekonomik model çok önemli. Hatta buna da yeni devletçi ekonomik model diyor. Bu da aslında bir aşama, bir geçiş, sosyalizme geçişte.

  • 2024-10-19 18:45 Milli Kurtuluş Tarihinde çok kısa, İzmir İktisat Kongresi ve Toprak Reformunu çok sert eleştiriyordu bu eserinde.

  • 2024-10-19 18:45 Türklerin tarihi eserinde de şunu kısaca söyleyeyim. Tarihsel materyalist bir makro tarih anlatısı var.

  • 2024-10-19 18:45 Türkiye’nin düzeninin başında da görebiliyoruz. Celali isyanlarından başlıyor hemen hemen kitap. Osmanlı’nın neden kapitalistleşemediğini anlatıyor önce.

  • 2024-10-19 18:46 Ama ben hangi sırayla okuduğumu, onu nasıl öğrendiğimi söyleyeyim. İlk olarak şey okumuştum. Bu Tekin Yayınları’ndan çıkan, onun Köşe Yazıları’nın değerlendiği Rejim ve Devrim isimli bir kitap var. İlk olarak onu okumuştum. Ondan sonra Türkiye’nin düzenini okudum. 31 Mart’ta Yabancı Parmağı ve Devrim ve Demokrasi üzerine okudum. En son Türklerin tarihini okudum ve Milli Kurtuluş tarihini okudum.