Highlights
-
2024-10-16 10:19 O da Bach’ın aslında kendine örnek aldığı daha az tanınan bir müzisyen var. Buksehude. Danimarkalı bir müzisyendir.
-
2024-10-16 10:32 Yani ben Bach’ın motivasyonunun yani yaptığı her besteyi, eseri, çaldığı her notayı Tanrı için yaptığını biliyorum. Yani bu arada müzik tarih araştırmacısı Aydın Büke’yi burada… Muhteşem, muhteşem bir seri hocam.
-
2024-10-16 10:22 Yani bunu anlayabilecek kişi gerçekten müzikte… Bir işte mertebe aşamaları geçsin istemiş. O belli. Onu dayatmış zaten sana.
-
2024-10-16 07:48 Hocam, bu daha önceden konuştuğumuz için tekrar üstüne dönmek istemiyorum bu konuda ama ben baroktan sonra, biraz klasik dönem belki ama baroktan sonraki klasik müziği çok baroğu dinlediğim duyguyla içselleştirerek dinleyemiyorum.
-
2024-10-16 11:14 Albinoni’nin bütün eserlerini toplamışlar. Böyle toplu edisyonlar var biliyorsun, baskılarda. Dur bakayım. 16 CD’yi tutuyor. Yani her biri bir saati tutan. 16 CD’ye toplamışlar. Ki bu o dönem için çok mütevazi bir oran. Tabii. Çok mütevazi bir oran. Bak, örnekler var. Cooper’in 16 CD’de toplanmış. Corelli 10 CD’de toplanmış. Locatelli, 21 cd. Daha velüt, daha üretken bir besteker. Frescobaldi, 15 cd’de toplanmış. Bu bende var, bunu bir yerde bulmuştum. Handel, ya da tam söylenişiyle bir bana söyler misin? Handel hocam. Handel, 65 cd. Yani ki dönemin ortalaması bu. Yani 65 saatlik bir müzik eser şey bırakmış bize. Vivaldi 66 cd, Bach’ın oğullarından bu Emanuel Bach var ya o 60 cd’yi dikmiş sadece oğlu. Kendisi abi 157 cd. Bach’tan bize kalan ki kalan ki bunu konuşmuştuk kaybolan özelleri var. Bize kalan eserlerin her biri bir saatlik olmak üzere düşün 157 cd. Telema’nın mesela 29 cd gibi gidiyor. Sen bu istatistiki verilere nereden ulaştın? Bunların bir kısmı bende var. Hani şimdi deli diyeceksin yine ama mesela Telema’nın bütün eserleri bende var böyle. Bach’ın da bütün eserleri bende var. Kutu böyle eskiden veriyorlardı ya bunları. Ara sıra bunları da paylaşacağım. Mesela Beethoven’un falan da mesela 87 cd. Mesela Mozart’ın 179 cd falan.
-
2024-10-16 11:15 Hocam bunu neye bağlıyorsun? Sadece verimli olmakla alakalı olmasa gerekti mi? Yani böyle oturup ay bugün de iki beste attırayım falan diye olmuyor herhalde bunlar? Ya şöyle bir mukayese yapıp hemen cevap vereyim. Itri’nin de bütün eserleri bende var. 4 CD falandır. Bütün eserleri Itri’nin. Bunlar çağdaş Itri’yle biliyorsun. Saydığım isimler. Hepsi de çağdaş. Yani ki Dede Efendi’yi de toplasan ve toplu basım yok galiba ama ya maksimum herhalde 10-12 cd falan tutar diye tahmin ediyorum süre olarak. Yani bunu çok sesli müziğin daha fazla çeşitliliğine yani yaratım çeşitliliği sağlama olanakları bir. İkincisi kesinlikle oradaki sosyoekonomik ortam. Yani onları motive eden ortam. Üçüncüsü de kayıt tutma geleneği batının.
-
2024-10-16 08:02 Sahne atına sarılacaksın tabii ki yani. Ama İtalyanların neden bu kadar bestesi var o zaman? Evet, bu çok uzun bir konu.
-
2024-10-16 08:03 E şimdi böyle düşününce, anlatmıştım belki daha önce, bir Çinliyle konuştum, biz 13 nesildir aynı evde yaşıyoruz demişti mesela. Düşünebiliyor musun? Sen yani çocukken oturduğun evi bulamazsın gitsen mahalleye yani.
-
2024-10-16 08:05 Yani mesela doğudan bir fark da o. Onların müziğin içinde kadın hep var ses olarak. Doğru. Doğru ses olarak var.
-
2024-10-16 11:13 Çünkü Vivaldi’yi inceleyerek giriyor ya müziğe. Onun Vivaldi Translatorları var. Evet, evet. Bu arada Vivaldi’nin çok iyi operasiyerleri var. Yani konuyu Vivaldi’ye getirmeyeyim diyorum ama… Bir tutturmuşlar dört mevsim hocam. Gıygıdı, gıygıdı, gıygıdı. Gerçekten en kötülük eseri yani. Yani yüz çeşitli versiyonu var yani. Herkes çalmış. Ama operadaki mesela Azteklerle ilgili bir operası var. Montezuma diye. Çok enteresan operalı var. Bütün dünyayı da incelemiş yani
-
2024-10-16 11:14 Handel’in söz eserleri hep böyle mitolojiden, tarihten, oradan buradan. Adam şey gibi, mitoloji ansiklopedisi gibi yani Handel. Zengin hocam zengin. Ondan mı? Kiliseye mahkum bak. Değil mi? Abi fakir adam dindar olur zaten. Zengin adamın dinle, diyanetle ne işi olur yani? En fazla işte yaşın ilerlediği zaman bir hayır yaparsın. Üç kuruş, beş kuruş. Bir işte gene fakir fukara sevindirirsin falan filan. Bütün hayat boyunca dindar olmadan gerek yoktur zengin sayın. Zengin… Dindarlık fakir adam işidir yani. Ya bir de şu da var ama Bahta. Bir de Bahta’nın kaç tane çocuğu var abi? Yirmi tane çocuğu. O kadar çocuğa bakmak kolay mı yani anladın mı? Onları da müzisyen yapmış ama. Hani birine keman çaldırıyor, birine… Düğünlere götürüyor. Tabii canım öyle geçiniyorlar zaten. Ne yapsınlar garibanlar. Şimdi bir de şu yok mu? Mesela bak, Vivaldi’nin müziğinde eğleniyorsun değil mi? Bir yaşam sevinci falan var. Bir eğlence var yani belli. Bu Handel’in müziğinde de bir böyle karamsarlık, bir böyle… ciddiyet var, böyle bir hüzün var.
-
2024-10-16 11:16 Bir de bu hani onun Olup olmadığı da belli olmayan bir bunun şey var ya, neydi o? 565 Tokat Afük. Dinleyelim hocam. Dinleyelim. Neden onun olup olmadığı belli değil. Yani basit diyorlar ona göre. Düşünebiliyor musun? Buna şöyle bir iddia var. Ya çok gençti yaptığında. Çünkü ne var bunda biliyor musun? Beğenilme kaygısı var bunda. Tam aradığım söz oydu. Mesela Vivaldi’nin müziğinde bir beğenilme kaygısı var
-
2024-10-16 11:17 Handel’de de o var. O da insanlar beğensin ama üzülsün, ama işte neşe, neyse yani. Ama Bach’ın müziğinde asla böyle bir mesaj almıyorsun. Kimde yok başka mesela sence? O dönemde mi? Hı hı. Ya da daha sonraki dönemlerde? Valla çok zor bir soru sordun. Düşünmem lazım. Wagner’de yok mesela yani. Wagner’de mi? Yok, kendi çağına göre onda var. Wagner kendi çağının müzisyeni çünkü. Kendi koşullarının şartlarına çok böyle uyumlu bir müzisyen. Dönemin ideolojisine, yükselen milliyetçiliğe, coşkuya, romantizme uygun. Ama mesela Bach kendi çağına uymuyor aslında. Çünkü Bach çok demode bir müzik yaptığı düşünülüyor kendi çağında
-
2024-10-16 11:17 Bahta ise, hani bu melodi tuttu, şurada da kullanayım, bunu çeşitlendireyim ve insanların sevdiği bir hale getireyim gibi, kendine yapmış gibi müziğin çoğunu. Kantatlarını söylemiyorum bak, kantatları ayrı. Ama mesela bu 500’den sonra, bu Harpsichordlar için yaptığı denemeler var. Ki onu mesela 999’unu dinletelim bak, hem böyle kulağa da hoş geliyorlar. Evet, evet, hani Harpsichord’u hiç olmasa neşeli bir şey dinlemiş oluruz. 999’u dinletelim
-
2024-10-16 11:18 Yani armonik yapısına mı? Sonuçta çok duygu derinliği olan, yani duygu derinliği sondajı yapan bir besteci olmadığını biliyoruz. Bakın yani matematiksel zekasıyla daha çok bizi büyülüyor. İşte müziği meydana getirirken. Neye bağlıyorsun? Ya sanırım bunu metal müzikte de benzeri konudan olmamasına bağlıyorum. Yani onlarda da hani böyle mesela onların solo, karmaşık soloları vardır ya. Ki burada Bach’ın çok kısa bir bölümü daha dinletmek istiyorum. Harpsichord Concertos’u birincisinden bir kısım. Ve arkasından da bir örnek daha dinletmek istiyorum. O da Bach’ın aslında kendine örnek aldığı daha az tanınan bir müzisyen var. Buksehude. Danimarkalı bir müzisyendir. Ya bu metalciler de biliyorsun en iyi metal gruplar o dönemde İskandinavya’dan çıkıyordu ya. Yani bunlarda bir kuzey ruhu var müzikte ve Bukse Hude’yi çok örnek alıyor
-
2024-10-16 11:20 klasik müzik tavsiye edecek olsan, bana mantık olarak Bach önermek en aklı başında hareketmiş gibi gelir. Yani öyle şey gibi, nasıl diyeyim, işte al sana Vivaldi dört mevsim falan filan demem yani. Direkt Dayar’ın Bach’ı gibi düşünüyorum. Çünkü sadece duygusuyla, matematiğiyle falan filan değil, başka bir hal var ya Bach müziğinin içinde bence
-
2024-10-16 10:23 Onun dışında James Galway flütçü ki flüte yazdığı eserler inanılmaz güzeller. Yani flüt ve bah başka bir bütünlülük.
-
2024-10-16 11:20 kilise orgu, biliyorsun herhalde, dünyada kaç kişi çalabiliyordur kilise orgunu? O hem elle hem ayakta çalınan garip bir alet ya. Yani ona da dinleyenler görüntülerden bakabilirler. Gerçekten çalmak için hani beynin sol lobu, sağ lobu falan var ya, biri sol ayağını hükmediyormuş, biri sol sağ eline. O inanılmaz bir şey
-
2024-10-16 11:21 Dediğin doğru, ben derslerimde, arkadaş ortamında her yerde bunu söylüyorum. Bu insanların kendi ortamlarına yarattığı estetik gücü Doğu toplumları bizim toplumlarımıza yaratmak zorunda. Mesela ezan mı okuyacaksın? Sesin güzel olacak. Makam bileceksin. Öyle kafana göre ben öyle de okurum. Öyle olmayacak. Yani sen o kiliseye oturduğun zaman o yanlış çalabilir mi onu? Akorsuz çalabilir mi mesela? Yani bu inan ya da inanma Hıristiyanlığa. Ama Bach’ın müziğini dinlediğin zaman o seni alıp götürüyor.
-
2024-10-16 11:21 Mesela Türk müziğinde de bak, onu da söyleyeyim. Eğer bir eserin, atıyorum mesela bir saz eseri neyse işte, bir tek başına çalan bir üstad falan. Bir eserin tamburla çalınmasını, utla çalınmasını tercih ederim. Ben de kesinlikle. Çünkü mesela ut, bana hiç Türk müziği aletiymiş gibi gelmiyor yani, kimse alınmasında.
-
2024-10-16 11:22 Bahın yalnız hani böyle yaşamı nasıl diyeyim? Neredeyse cenazesinin kimse tarafından böyle kaldırılmaması, sessiz sakin gömülmesi, üç beş tane öğrencisi dışında kimsenin buna katılması bunlara ne dersin peki? Yani bu kadar.
-
2024-10-16 11:22 Yani Van Gogh’un da mesela öldüğü zaman işte Mahalleliyi gazetede böyle ya şehrimizin ressamlarından işte Gönelde bizim lokantalara resim çizen arkadaşlar gibi, yerel ressamlardan diye. Hayatını kaybetti diye böyle bir satır haber çıkması falan filan yani. Muhtemelen şimdi o haber bile böyle milyon dolarlara falan satılıyor, gazetedeki haber bile ama efsanelerde biraz böyle bir şey vardır ya
-
2024-10-16 11:22 Van Gogh birine borcunu ödeyememiş, bir tane tablosunu hediye etmiş. Adam ne yapayım ben bunu diye kümese çatı yapmış tabloyu. İşte 1990’larda, 2000’lerde neydi yani o torunu hani yıktığı zaman bir bakıyorlar hakikaten orijinal Van Gogh tablosu. İşte bilmem 1.3 milyon dolara mı satılmıştı artık neydi? Böyle yani bahın hani bunu konuştuğumuz için üzerinden tekrar geçmiyorum. Bahında el yazısıyla yazdığı birçok böyle kağıt orada burada çarçur olup bitti
-
2024-10-16 11:23 bu yaratıcılığın arkasında o geçen konuşumuzda bu protestan reformunu pek dillendirememiştik. Yani ben Bach’ın motivasyonunun yani yaptığı her besteyi, eseri, çaldığı her notayı Tanrı için yaptığını biliyorum. Yani bu arada müzik tarih araştırmacısı Aydın Büke’yi burada… Muhteşem, muhteşem bir seri hocam. Bütün hepsi öyle. Yani sadece Bach değil, Mozart’ı da, Chopin’i de, Beethoven’ı da hepsi öyle
-
2024-10-16 11:23 Türkçe’de, yani Aydın Büke bu konuda okunması gereken yazarlar… Mühendim biyografilerinden bahsettim ama bir de biliyorsun, Klasik Müzik Tarihi kitabı var yakın zamanda. Onlar da bizi artık, biz de zorlanıyoruz. Çünkü ne yapıyor? Matematiksel olarak karşılaştırmaya başlıyor o eserlerini bir yandan. Ama yaşam öykülerini böyle akıcı bir şekilde öğrenmek isteyenler için bunları da önerelim
-
2024-10-16 10:33 18. yüzyıllarda tanrıyı yeni bir bakış açısıyla keşfetme işte hikayesi onu motive ediyordu ve dediğimiz gibi eserlerin aslında çok büyük kısmı dini eserler. Çok az seküler kantatı var diye biliyorum.