Note
okundu
Highlights
-
2024-08-10 17:55 Ömer’in özellikle Orta Doğu üzerine yazdıklarını, Gaktilo’da birkaç yazısı var mesela, onları ben öneririm. Ömer gerçekten hem iyi bir tarihçi hem de bu konuları iyi araştırıyor.
-
2024-08-10 11:59 Yani hani Mahmut orada aslında Senedi İttifak’tan çok büyük bir rahatsızlığını da belirtmiyor. Hatta Mahmut bence Senedi İttifak’tan o kadar da rahatsız değildi.
-
2024-08-10 17:33 Ama oraya gittiğinde çok kısa sürede Mısır’ın neredeyse tek gücü haline geliyor ve Mısır’a giriyor, işte o Memlük şimdi tabii kendisinden önce Fransızlar orada bir kıyım yaptığı için aslında biraz da güçlü bir pozisyonda yani yerleşik, establishment dediğimiz o yerleşik düzen zayıflamış pozisyonda ve bir katliamla da o Memlük beylerini de şey yapıyor Mısır modernleşmesi çok değinilmesi gereken ve Türk modernleşmesiyle hem paralel gidip hem de birbirlerine etkilemiş modernleşmeler. Mesela Ahmet Paşa’nın Cezar lakabını almasının sebebi Cezar deve kasabı demek.
-
2024-08-10 17:41 Sırf biz de değil, yani Osmanlı’nın okullarından yetişmiş, işte Suriye’ye, Irak’a, Lübnan’a, Filistin’e, İsrail’e, hatta Yunanistan’a, Ermenistan’a şey yapmamış, işte başbakanlık, bakanlık, işte askerlik vesaire yapmamış.
-
2024-08-10 17:48 Mahmut, uluslararası düzeni iyi takip edebilen, Osmanlı’nın pozisyonunu diplomatik yollardan sağlamlaştırabilen, ve bunu Avrupa’nın büyük güçleriyle oturup kalkarken, Avrupa’nın büyük güçlerini birbirlerine kırdırarak, geçen bölümde anlatmıştık, yeri geliyor Fransa’ya karşı İngiltere’yi kullanıyor, yeri geliyor Rusya’ya karşı İngiltere’yle anlaşıyor, yeri geliyor Kavalalı’ya karşı Rusya’yı kendisini savunmaya davet ediyor.
-
2024-08-10 17:33 İkinci Mahmut öldüğünde Mısır İstanbul’a göre yani şöyle Tahir’e İstanbul’a göre daha modern bir şehir. Kahire matbaası İstanbul matbaasından daha iyi kitaplar basıyor. Daha başarılı, yani daha önemli kitaplar basıyor.
-
2024-08-10 17:38 O açıdan Mahmut’un yaptığı şey baya baya kendi askerini bir anlamda şarapnel doldurduğu toplarla paramparça etmiş bir adamdı.
-
2024-08-10 17:29 Ortodokslığa bakıyorsunuz, her milletin bir kilisesi var. Bulgar kilisesi ayrıdır, Rus kilisesi ayrıdır, Grek kilisesi ayrıdır vs. şeye geldiğimiz zaman, Sünni İslam’a geldiğimiz zaman, mesela Şii İslam’da da var bu arada, Şii İslam’da da Mollalar arası bir hiyerarşi var.
-
2024-08-10 17:29 Bulgar kilisesi ayrıdır, Rus kilisesi ayrıdır, Grek kilisesi ayrıdır vs. şeye geldiğimiz zaman, Sünni İslam’a geldiğimiz zaman, mesela Şii İslam’da da var bu arada, Şii İslam’da da Mollalar arası bir hiyerarşi var. Hani uzun bir konu, o yüzden oraya girmiyorum. Ama Sünni İslam’da bu yok.
-
2024-08-10 19:23 Ben Aksaray’ı çok severim. Perteninan Lisesi’nde okudum ben. O bölge benim büyümem sırasında hayatıma işlemiş, içime işlemiş bir yer.
-
2024-08-10 17:52 Osmanlı’nın yıkılmasının temel sebebi nedir diye baktığımız zaman işte Birinci Dünya Savaşı. Birinci Dünya Savaşı’na biz neden Almanların tarafına girmek zorunda kaldık? Balkan Savaşı’nda gösterdiğimiz performanstan dolayı.
-
2024-08-10 17:54 Yani hani mesela İstanbul’da sabun almak istiyorsan işte o az önce bahsettiğin Giritli yeniçerilerin gönderdiği sabunu alıyorsun ya. Girit’ten adamlar biz sabun göndermiyoruz dediğin zaman İstanbul’da elini yıkayamıyorsun.
-
2024-08-10 17:53 Balkan Savaşı’nda o kadar kötü bir performans gösterdi ki artık İngiltere dedi ki bu adamlar bizim yanımızda olsa ne olur olmasa ne olur.
-
2024-08-10 19:22 İkinci Mahmut’un eşleri mevzusu bizde çok konuşulmayan bir mevzu ama İkinci Mahmut’un hem Bezmi Alem Sultan hem Perteniyer Sultan diye iki tane çok önemli eşi var ki hani diğer eşlerinin de İstanbul’da yaptığı çok önemli yerler var ama Bezmi Alem’in yaptırdığı hastane, Ferteninar Sultan’ın yaptırdığı hem okul hem cami, İstanbul’un en güzel binalarından bir tanesi.
-
2024-08-14 14:22 İşte biz batılılar tarafından ezilmiş, dövülmüş, işte Osmanlı coğrafyasının bir kısmı sömürgeleştirilmiş bir topluluğuz. Ve bu topluluktan, bu topluluğun daha ileri gitmesi için önündeki en önemli, en büyük dert Batılılar ve Batı’nın varoluşuydu. Bunu da en fazla bu toplumların ileri gitmesini engelleyen en önemli şey de bu Batı devletlerinin varlığıydı.
-
2024-08-14 14:23 Postmodernist filozoflar Batı’yı modernite üzerinden eleştirirken, Foucault dedi ki, siz delileri kapattınız, toplumun önemli bir kısmını normal diye bir şey belirleyip, bir norm belirleyip toplumun dışına attınız. Bu, Batı’nın insanları standartize etme telaşlarının bir göstergesiydi.
-
2024-08-14 14:24 Bu konuda çok basit bir karşılaştırma yapabilirler. Osmanlı coğrafyasını düşünsünler. Osmanlı coğrafyasında Osmanlı yıkıldıktan sonra en ileri konumda olan yani Balkanlardaki birkaç şey hariç, ülke hariç en iyi konumda olan yer Türkiye’dir. Yani ki Balkanlardaki de işte mesela Yunanistan’la Türkiye’yi karşılaştıramazsınız bir sürü ölçek bozukluğu dolayısıyla. Ama Türkiye’nin çevresindeki ülkeleri, Türkiye’yle ortak geçmişi sahip olmuş ülkelerle Türkiye’yi karşılaştırırsanız modernizmin, Türkiye-Türk modernleşmesinin ne kadar başarılı olduğunu çok açık bir şekilde görürsünüz.
-
2024-08-14 14:25 Mesela ikinci Mahmut dönemine baktığınız zaman Yunan ayaklanmaları, Sırp ayaklanmaları, birçok savaş bunların hepsinde çok zor durumda kalmıştı Osmanlı. Kavalalı Mehmet Ali Paşa’dan yardım istemek zorunda kalmıştır. Kendi tahtını korumak için. Sonra Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yı bir yönetici olarak, Mısır’ın valisi olarak Bağrına basmak zorunda kalmıştır. Ama aynı zamanda da onunla aslında bir rakiptir mesela 2. Mahmut. Ama bu öyle bir pozisyonda bırakmıştır ki 2. Mahmut’u. Bir yandan aslında sorsanız işte Cihan İmparatorluğu diyebileceğiniz bir şeye sahipsiniz, devlete sahipsiniz. Ama bir yandan da baktığınızda burnunuzun dibindeki şehirleri koruyamayacak haldesiniz yani. Kavalalı, Konya’ya kadar gelebiliyor ki İstanbul’a yürüyüşü Rus, yani Rusya’dan destek almasa, 2. Mahmut, durdurulamayacak belki de
-
2024-08-14 14:25 Siz Fransız ordusundan bir şey getiriyorsunuz, subay getiriyorsunuz bizim askerlerimizi eğit diye. Gelen subay bazı kriterler koyuyor, kurallar koyuyor, ona uygun davranmanız gerekiyor. Bunlardan bir tanesi de kıyafet reformu mesela. Yani işte pantolon giyeceksin, şu olacak, bu olacak. Birkaç tane işte şeyi var, şartı var. İnsanlar ayaklanıyorlar, yani asker bu pantolonla namaz kılamaz, vücut hatlarını belli ediyor diye. Şimdi İkinci Mahmud’un içinde bulunduğu cendereyi bir düşünün. Yunan ayaklanıyor, Sırp ayaklanıyor, Rus’la çatışma içindesin, Fransız Mısır’a çıkmış, Vahabiler hac yollarında haraç kesiyorlar. O adama da siz de askeri reform yapayım da şunları hali yoluna koyayım diyen adamı, ya bunları yapamazsın, işte bu adamlar pantolon giyerse camide namaz kılamazlar diye ayaklanıyorlar.
-
2024-08-14 14:52 Tahta geçtiği sırada Osmanlı aslında hızlı bir modernleşme çabası içindeyken yara almış bir devlette ve ülke içerisindeki dinamiklerin ne kadar güçlü olduğunu Mahmut Daha Tahta ilk geçtiği anda anlamıştı. Daha sonrasında Alemdar Mustafa Paşa önderliğinde yapılan ayanlarla anlaşma, sonrasında Aynen, senedi ittifak. Bizim tarihimizde biraz overrateddir o. Çünkü neredeyse hiç uygulanmadı. Ama 2. Mahmut’un durumunun ne kadar zorlu bir yerde olduğunu anlamak açısından tarihteki iyi bir örnek. O güne kadar belki Yeniçeriler, Ulema, Osmanlı tahtı üzerinde belli bir baskı kurmuştu ama Ağayanların bu kadar önemli bir baskı kurabildiği ilk olay bizim bildiğimiz. ve o yapılan anlaşma kısa bir süre sonra Yeniçeriler tarafından RAF’a kaldırılması zorlanacak
-
2024-08-14 14:53 İkinci Mahmud çok pragmatik bir padişah. Kendisini tahta getiren Bayraktar, Alemdar Paşa, Yeniçeriler onu ayaklanıp vezilikte indirdiklerinde Bayraktar Paşa için de çok kötü bir ferman yayınlıyor. Yani bu Allah bunların belasını versin falan yazıyor hatta fermanda. Ve işte Yeniçerilerin yanındayım diyor. Çünkü bu arada Bayraktar Paşa şimdi onu tabii tahta getirdiği için aynı zamanda güç sahibi de birisi. Padişah’ın üzerinde güç sahibi. Mahmut elini güçlendirmek için vezirinin öldürülmesine, daha doğrusu intihar ettiği deniliyor, bir barut şeyini patlatması üzere, müsaade ediyor. Yani çok pragmatik. Zaten bu kadar pragmatik olmasaydı, yeniçerilerin kaldırılması gibi devasa bir olayı başaramazdı bence
-
2024-08-14 14:53 O pragmatizmini zaten göremediğimiz bir tane yer var. O da işte Kavalalı mevzusu. Kavalalı mevzusunu da bence çözebilirdi ama orada biraz kibirine mi yenik düştü diyeyim, kendine mi çok güvendi diyeyim bilmiyorum ama onun dışında yaşadığı süre boyunca zaten o pragmatizmini görüyorsun
-
2024-08-14 14:54 Neyse. Dediğim gibi batılı tarzda giyinip, batılı tarzda müzik dinliyor gün boyunca. Sonra akşam sarayına geliyor, üzerindeki o batılı kıyafetleri çıkartıyor. Gayet her Türk babası gibi fanilyasını giyiyor. Aynen, çizgili pijamasını giyip sarayda şeyler var, Türk sanat musikisi icra eden insanlar var. Hatta işte cariyelerin de birçoğu biliyor. Onlara böyle gayet güzel işte klasik eserler çaldırıp onları dinliyor adam. Yani hani aslında kendisi bir batılı değil 2. Mahmut’un. Veya hatta modernist, yani kendi hayatında öyle bir adam değil. Hiç alakası yok
-
2024-08-14 14:54 Ben bunlara hoşlanmıyorum ama bunu yapmak zorundayım durumunda biraz. Ve gayet de başarılı bir şekilde yapıyor aslında. Aslında dediğim gibi bütün mesele şeyden başlıyor. Öncelikle… devletin var olmasını sürdürebilmek için askeri bir düzenlemeniz, askeri reforma sokmanız gerekiyor. Askeri reformu yapabilmek için, başarıyı ulaştırabilmek için en önemli girdi, kaynağınızın olması lazım, paranızın olması lazım. Parayı sağlamanızın en bariz yolu vergi, vergilendirme. Vergilendirmeyi yapmak içinse bürokrasiye şey yapmanız lazım. Bürokrasiyi iyi kurgulamış olmanız lazım, efektif çalıştırıyor olabilmeniz lazım ve o vergiyi, hazinenizi alabilmeniz lazım. İkinci Mahmut bunların hepsiyle ilgili bir şeyler yapıyor ve hepsinde de aslında aşağı yukarı başarılı işler yapıyor.
-
2024-08-14 14:54 Mesela ulemayı Şeyhülislam’ın altında tamamen bir devlet memuru düzenine çeviriyor. Bugünkü diyanet işlerine benzer bir şekilde organizasyonunu yapabiliyor.
-
2024-08-14 14:55 Ama mesela Şeyhülislam, Diyarbakır’da bir camiye imam atamıyor. Böyle bir şey yok, böyle bir gücü yok. Aslında İkinci Mahmud biraz da bunu kırmak istiyor. Yani din de bir şekilde devletin organize edebileceği bir yapı haline gelmeli mantığı var kafasında. Çünkü toplumsal hayatta çok önemli bir yeri var dinin
-
2024-08-14 14:55 Mesela yeniçerilerin kaldırılmasından sonra işte bu Bektaşi dergahlarının vesaire kapatılması mevzusu veya işte Bektaşi dergahlarına diğer dergahlardan şeyhler atıyor mesela. İşte Nakşi dergahından şeyhin Bektaşi dergahını atıyor.
-
2024-08-14 14:55 2. Mahmut döneminde de mesela şeyler var. Belli konularda tartışmalı, ülkenin belli yerlerinden belli yerlerine farklı görüşlerin olduğu konularda hızlı bir şekilde fetvalar verdirtiyor mesela. Özellikle yeniçeriler konusu mesela bunlardan bir tanesi. Şimdi yeniçerilerin çok güçlü olduğu yerler var. Mesela bir tanesi Girit. Girit’te yeniçeriler baya baya yönetiyor yani tüm adayı neredeyse. Ticaretine hakimler, sosyal hayata hakimler vesaire. Orada mesela camilerde yeniçerilerin aleyhine hutbe okutuyor. oradaki şeyi yenebilmek için, oradaki yeniçerilere sempatiyi yenebilmek için. Bu anlamda çok iyi kullanıyor yani. Hani dini tarafı da çok iyi kullanıyor.
-
2024-08-14 14:56 Mısır modernleşmesi çok değinilmesi gereken ve Türk modernleşmesiyle hem paralel gidip hem de birbirlerine etkilemiş modernleşmeler. Mesela Ahmet Paşa’nın Cezar lakabını almasının sebebi Cezar deve kasabı demek. O işte Bedevilere, Memlüklere yaptığı katliamdan dolayı geliyor.
-
2024-08-14 14:56 Yani hani Kavalalı öyle soylu bir adam falan da değil. Ama çok zeki bir adam birincisi. Dünyayı takip eden bir adam. Mesela şöyle söyleyeyim. İkinci Mahmut öldüğünde Mısır İstanbul’a göre yani şöyle Tahir’e İstanbul’a göre daha modern bir şehir. Kahire matbaası İstanbul matbaasından daha iyi kitaplar basıyor. Daha başarılı, yani daha önemli kitaplar basıyor. Kahire’de o dönem gazete mesela baya hayatın içine girmiş bir şey. İstanbul’da öyle değil.
-
2024-08-14 14:57 Aslında şöyle bir tarafı da var, modernist de bir adam aynı zamanda. Modernismin temel ilkelerinden birini, bir doğrunun bulunması ve onun dünyanın her yerinde takip edilmesi olarak görebiliriz mesela. Kavalanı böyle bir adam aslında yani hani işte dünyada bir doğru var benim de onun peşinden gitmem lazım düşüncesinde bir adam temelde. Çok akıllı, çok rasyonel bir adam ve onun çok kolayca yapabildiği reformları Mahmut yapmakta çok zorlanıyor. Çünkü Osmanlı’da yerleşik güçler çok yerleşik. Yani onlar öyle hani ha deyince kaldırılacak şeyler değil. İşte 3. Selim’in kellesini alıyorlar neticede. Yani basit bir savaş değil orada ve Mahmut ilk geldiğinde başında kendisini oraya koymuş olan işte Bayraktar Peydaşı Alemdar Paşa oraya getirmiş onu. Onu veziri yapmış. O adam her istediğini yapabiliyor. Kendisinin çok bir gücü yok. Zaten yani bir yandan Yeniçeri’yle uğraş, bir yandan işte şeyde ne derler scribble ekip yani o bürokratik ekiple uğraş
-
2024-08-14 14:58 Bir yandan işte Vezir yani hani ikinci Mahmut yapabileceği çok da bir şey yok. Ama ilk 10 yıl, 15 yıl sadece bir bu ekipleri birbirine kırdırarak Onların hiçbir tanesini tek başına çok güçlü hale gelemeyecek şekilde bırakmaya çalışarak kendisine bir iktidar yolu çiziyor. Bana şey çok enteresan gelmişti yani onları bunları birbirine kırdırarak ilerlemesi ve hani aslında en nihayetinde yeniçerilerin kaldırılış biçimi, ortadan kaldırılış biçimi, o vakayı hayriyeydi değil mi? Evet evet, hayriye. Hani onun uygulanış biçiminin caniliğini düşününce falan dedim, ya bu adam 15 yıl çok şey biriktirmiş herhalde yani. Yani hiç acımamış artık.
-
2024-08-14 14:58 Hiç duygulara yer vermeyen, vicdanı olmayan bir tarafı da var. Naziler modendir işte. Yanlış anlayınca meseleyi çok kötü taraflara da gidebiliyorsunuz. O açıdan Mahmut’un yaptığı şey baya baya kendi askerini bir anlamda şarapnel doldurduğu toplarla paramparça etmiş bir adamdı. Ve kendi başkentinde yapmış.
-
2024-08-14 14:58 Yeniçeri mezar taşları bile parçalanmış. Aynen öyle. İstanbul’da yeniçeri mezar taşı bulamıyormuşsun. Yani öyle bir şey. Yeniçerilerle ilgili şey başlatılıyor mesela. İktidarla Fetullahçıların arası bozulduktan sonra böyle bir şey oldu ya. Bir taraf bir tarafa siz şöylesiniz, bir tarafın siz böylesiniz falan filan diye. Aynısı o dönemde de var mesela. Yeniçerilerin dinsiz olduğu, Bektaşi dergahlarında şeytana falan tapıldığı, bunların aslında dönme olmadıkları, bunların her zaman kendi o inançlarına devam ettirdikleri, birçok Bektaşi dedesinin aslında Hristiyan olduğu falan anlatılıyor
-
2024-08-14 14:59 Yeni ordunun adı Asakiri Mansure-i Muhammediye. Muhammedi’nin de muzaffer ordusu demek aslında. Eğitimli ve muzaffer ordusu. Adamların tipine baktığın zaman bir Fransız askerinden ayırmak çok kolay değil. Çok güzel kullanıyor bunları. Bir yöneticinin bu kadar insanların uç noktalarıyla, kutsallarıyla oynaması korkunç bir şey. Bir taraftan baktım. Ama bunu iyi bir şey için kullandığı için bu bize şimdi çok güzel geliyor.
-
2024-08-14 14:59 Ben bunu her zaman söylüyorum. da işte Şah Rıza Pehlevi vardı. Güç olarak, kendi ülkesi içerisindeki gücü olarak Atatürk’ten çok daha güçlü bir adamdı. Her şeyi herkese yaptırabiliyordu. Ama İran modernleşmesi başarılı olamadı. Türk modernleşmesi başarılı oldu. Ve bunun temel sebebi işte Rıza Pehlevi işe başladığı zaman işte elindeki oturmuş kadro, oturmuş kurumsal yapı çok çok azdı. Atatürk işe başladığı zaman, evet belki birçoğu yıkılmıştı ama o kurumların hala temeli duruyordu. O temel üzerinden bir şeyler inşa etmek daha kolay oldu
-
2024-08-14 14:59 Atatürk döneminin askeri yapılanmasının kurmaylarının %93’ü Osmanlı subayı olan insanlar. Yani şimdi devamlılığın bu kadarı yani. Zaten diğer kurumların tamamında da neredeyse bakanlıkların tabelası değiştirilip devam ediyor. Sırf biz de değil, yani Osmanlı’nın okullarından yetişmiş, işte Suriye’ye, Irak’a, Lübnan’a, Filistin’e, İsrail’e, hatta Yunanistan’a, Ermenistan’a şey yapmamış, işte başbakanlık, bakanlık, işte askerlik vesaire yapmamış. İnsan yok neredeyse o dönemde
-
2024-08-14 15:00 Bir tanesi, mesela Yeniçeri’leri kaldırırken Yeniçeri taburlarından askerler alıyor Asakir Mansuri Muhammediye’ye. Yani öyle keskin bir kesintiden öte Yeniçerilerin içinden kendi adamı olacak, kendisine sadık olabilecekleri yanını alıp geri kalanları katlettiriyor
-
2024-08-14 15:00 Bir başkasıysa Dış politikada müthiş cambazlıklar yapabilmiş olması. Çünkü yani işte Yunan ayaklanması var, Sırplar ayaklanıyor, defalarca bir de öyle, bir iki kere de değil. Zaten Yunanlılar işte bağımsızlıklarını kazanıyorlar. Kaçtı, 20? 28 ya da 26 idi galiba. 26 ya da evet aynen. Sırpların tamamen bağımsız olması biraz daha sürüyor 2. Mahmut’tan sonrasında. Fakat işte yarı bağımsız artık otonom bir şey olarak 1930’da tanınıyorlar
-
2024-08-14 15:01 Avrupalıların bir amentüsü olan, uluslararası ilişkilerinde bir amentüsü olan balance of power denilen bir kavram vardır. Güç dengesi meselesi. Avrupalılar özellikle Napolyon’dan sonra ama aslında Westfalia ile başlayan, 1648 ile başlayan bir denge politikası zihinleri vardır. Biz bu kıtada eğer ki büyük güçler olarak, bu kıtanın üzerinde bir sürü büyük güç var, işte Avusturya, Macaristan İmparatorluğu ya da Kutsal Roma İmparatorluğu, Fransa, İngiltere hemen diplerinde, Rusya hemen orada, İtalya çok sonraları yine bir büyük güç olarak. Burası ve onların dibinde de Osmanlı. Ve Osmanlı bir güneydoğu Avrupa İmparatorluğu diyebileceğimiz bir pozisyonda
-
2024-08-14 15:01 Avrupalılar diyor ki, ya bunlar Rusya’ya, Rusya’nın uydu devleti haline gelirse biz ne yapacağız? İngilizler diyor ki, Osmanlı eğer yıkılırsa, boğazların kontrolünü Ruslar alırsa biz ne yapacağız? Osmanlı, mesela İngiltere birçok case’de, birçok durumda Rusya’ya karşı destekliyor. Çünkü boğazları işte Rusların kullanması zorlaştırılsın, zor hale gelebilsin vs. diye.
-
2024-08-14 15:01 Osmanlı’nın 1800’lerden itibaren, 1800’lerin ilk yarısında başardığı şey aslında kendisinin yaşayan bir devlet olduğu ve bu bölgede kendisinden başka daha iyi bir alternatif olmadığına insanları inandırmasıdır. Tüm batıyı buna inandırdık biz. Yani o yüzden işte Rusya’ya karşı İngiltere’yi yanımıza çekebildik veya işte Fransa’yı yanımıza çekebildik. Bunu beceremeseydik bu olmayacaktı. Çünkü hani işte boğazları emniyet altında tutacak bir Yunan devleti. İngiltere ile gayet rahat bir şekilde müttefik olabilirdi.
-
2024-08-14 15:02 Ve hani İngiltere işte oradan yine Rusları rahatsız edebilirdi. Rusya’yı oradan işte Karadeniz’den çıkmaması için rahatsız edebilirdi. Ama mesela İngiltere bu yolu seçmedi. Hani Yunanisyanlığı desteklemiş olsa dahi Yunanistan’ın işte Osmanlı’nın yerine geçecek bir devlet olmasına sebep olmadı. onun yerine Osmanlı’nın yaşayan bir yapı olmasına katkı dahi sağladı.
-
2024-08-14 15:02 Biz burada müstakil bir devlet olarak, müstakil bir devlet lafını özellikle söylüyorum. Çünkü o dönemde bağımsız devlet çok fazla yok. Avrupa neredeyse tüm dünyayı ele geçirmiş durumda. Doğuda bir Çin var, ne kadar bağımsızdır tartışılır. Bir Japonya örneği var, onun dışında Hindistan gitmiş. Afrika gitmiş. Zaten yeni dünya kolonilerden ibaret. Hani orada işte bir Amerika gerçeği var. Yavaş yavaş işte daha sonra İspanyol kolonileri elden çıkacak vesaire ama hani dünyada bağımsız devlet dediğiniz zaman sayabileceğiniz zaten bir elin parmakları kadar devlet var.
-
2024-08-14 15:02 Osmanlı’nın yıkılmasının temel sebebi nedir diye baktığımız zaman işte Birinci Dünya Savaşı. Birinci Dünya Savaşı’na biz neden Almanların tarafına girmek zorunda kaldık? Balkan Savaşı’nda gösterdiğimiz performanstan dolayı. Balkan Savaşı’nda o kadar kötü bir performans gösterdi ki artık İngiltere dedi ki bu adamlar bizim yanımızda olsa ne olur olmasa ne olur. Amiyane tabirle söylüyorum 3 tane baldırı çıplak Balkan Devleti’ni o da 20-30 sene önce kurulmuş Balkan Devleti’ni yenemeyen bir Osmanlı’nın dünyaya bir faydası olma imkanı yok ki aksine yıkılırken kendi içerisindeki azınlıklara karşı şöyle kötü işler yapacak, böyle kötü işler yapacak. Biz en iyisi bu adamları kendi elimizle yıkalım ki bunlar kimseye zarar vermesinler noktasına getirdik adamları
-
2024-08-14 15:02 Mahmut’un başardığı, İddiad Terakki’nin veya Abdülhamid’in başaramayıp da Mahmut’un başardığı şey buydu. Dünyaya Osmanlı’nın hala var olan, işleyen bir yapı olduğunu göstermek. Yapının eksik parçalarını, gerik parçalarını ya kesip atmak, onların yerine yeni bir şey koymak ya da olabildiğince tamir etmek.
-
2024-08-14 15:03 ki yani hani yeniçeri dediğin yapı işte Osmanlı’nın artık 500 yıllık bir yapı ve Osmanlı’nın kılcal damarlarında işlemiş bir yapı. Yani hani mesela İstanbul’da sabun almak istiyorsan işte o az önce bahsettiğin Giritli yeniçerilerin gönderdiği sabunu alıyorsun ya. Girit’ten adamlar biz sabun göndermiyoruz dediğin zaman İstanbul’da elini yıkayamıyorsun. Öyle bir hani ortam var. İki tane yeniçeriyi kızdırsan orada hani İstanbul’da elini yıkayamayacak pozisyona geleceksin. Çünkü yani Osmanlı’da sabun genelde Girit’te yapılıyor, gönderiliyor. Hani böyle bir yapı var yani. Hani bu kadar büyük bir yapıyı yıkmak hani her insanın yapabileceği bir şey değil gerçekten yani.
-
2024-08-14 15:06 İkinci Mahmut’un eşleri mevzusu bizde çok konuşulmayan bir mevzu ama İkinci Mahmut’un hem Bezmi Alem Sultan hem Perteniyer Sultan diye iki tane çok önemli eşi var ki hani diğer eşlerinin de İstanbul’da yaptığı çok önemli yerler var ama Bezmi Alem’in yaptırdığı hastane, Ferteninar Sultan’ın yaptırdığı hem okul hem cami, İstanbul’un en güzel binalarından bir tanesi
-
2024-08-14 15:06 Osmanlı’dan kalma zaten şeylerin yıkıldığı iki büyük dönem var. Biri Menderes dönemi. Aynen öyle. Biri de boğuldu yani.
-
2024-08-14 15:06 Perteninan Lisesi’nde okudum ben. O bölge benim büyümem sırasında hayatıma işlemiş, içime işlemiş bir yer. O yüzden hala da çok gider gezerim oralarda. Bir camiyi tekrar yapıyorlar. Zamanında Mimar Sinan’ın kalfalık döneminde yaptığı bir cami herhalde. Küçük bir şey ama o Vatan Caddesi yapılırken Adnan Menderes tarafından yıktırılmış. Abi camiyi tekrar yapmak istiyorlarmış. Bir dernek kurulmuş. O dernek de o caminin inşaatının olduğu yere bir tane pankart asmış. 1950 küsur yılında yıktırılan camimiz tekrar yaptırılacaktır. Tüm Müslümanlardan destek bekliyoruz falan filan diye. Yıkanın adı yok ama. Kim yıktı bu camiyi? Niye yıktı? Onu yazmamışlar. Niye? Çünkü Adnan Menderes yıktı. Atıyorum mesela Bülent Ecevit veya İsmet Ünlü zamanında yıkılsaydı muhtemelen oraya koca koca puntalarla yazarlardı.
-
2024-08-14 15:07 ertemniyar Sultan bizim okulun kurucusu, Allah rahmet eylesin. Mesela bayağı fakir olmuş bir kadın. Ki yaptırdığı yerlerin, bıraktığı vakıf arazilerini falan bakınca aslında gayet malı mülkü olan bir insan ama Bu ikisi de çok önemli kadınlar. İkisinin de Mahmut’un eşi olması da zaten Mahmut gibi bir insana yakışan şey galiba. Vakıf deyince aklıma şey geldi. İkinci Mahmut da bir sürü vakıf malına çöküyor. Devlet hazinesini alıyor o şeyleri. Onu da söylemeden geçmeyelim.