Highlights

  • 2023-12-18 12:34 Kübislerin eserlerini bir düşünün. Hazır nesnelerin deforme edilişi ve her açıdan ele alındığını görürüz kübizimde. Ancak yine de hangi nesnenin nasıl olduğu belirgindir. Analitik kübizimde bile, ki bu resimlerde nesneler öyle parçalara ayrılır ki tanınmaz bir hal alır, ancak bu resimlerde dahi saf bir soyutlama girişimi neredeyse yoktur. Yani nesneler varlığını hala korur. Kandinsky bu noktada saf soyutlamayı ifade aracı olarak kullanan ilk sanatçı olarak karşımıza çıkar ki bu da çok önemli bence.

  • 2023-12-18 12:34 Sanatçılar neden sanattaki ifade biçimlerini katı bir şekilde değiştirdiler? Olayın başlangıç noktasına biraz inelim istiyorum. 19. yüzyılın sonları her alanda değişimin yaşandığı yıllardı. Ekonomi, politika, bilim, felsefe, sanat ve psikoloji alanlarında pek çok önemli değişimler yaşanmıştı. Aslında pek çok önemli devrimsel bulguların gelişim gösterdiği bir dönemdi bu dönem. Örneğin o ginedek bilim alanında hakimiyeti olan Newton fiziği, Albert Einstein’ın 1905 yılında yayınladığı makaleler karşısında etkisini yitirmişti. Kütle enerji denkleğini kurarak E’ye eşittir mc2 formülü ortaya attı ve bilimsel bir devrim yarattı. Yine benzer bir devrim de Freud’dan geldi. Freud, psikanalizi geliştirerek birçok modern psikoterapi yönteminin temelini oluşturdu ve psikoloji alanındaki teorik gelişmelere çok önemli katkılarda bulundu. Aynı zamanda 1900 yılında Düşlerin Yorumu adlı eserini yayınlayarak bilinçaltının varlığını resmen ortaya koydu.

  • 2023-12-18 12:35 Futurizmde hatırlarsanız insanlar teknolojik gelişmelerin yaşadıkları yere geç gelmesini eleştirerek bir teknik geliştirdiler ve teknoloji kavramını somut bir şekilde sanatlarının Önlerine koydular. Nitekim savaşın her şeyi değiştireceğine ve geliştireceğine inanarak savaşın gerekliliğini dahi savundular. Diğer sana takımları da benzer şekilde geleneksel anlayış içeren her şeye meydan okudular. Yani geleneksel olanı reddederek öznel ve içsel olana yöneldiler. Bu yüzden de ifade biçimlerini değiştirdiler. Ne yapmışlardı? Biraz hatırlayalım bunları. Ekspresyonizm ile birlikte resimlerindeki klasik anlayıştan sıyrılıp doğaya yöneldiler. Doğayı taklit eden retimler yarattılar. Doğal ışığın ve renklerin gözlemine dayalı bir resim tarzını temsil ettiler. Anlık izlenimleri yakalamak için atölyelerinden dışarı çıktılar ve ışık koşullarının değişimini izlemeye başladılar.

  • 2023-12-18 12:35 Ekspresyonizmde ise doğanın olduğu gibi temsili yerine duyguları ve iç dünyalarını ön plana çıkarttılar. Birebir mimesisi ve nesnel olanı reddettiler. Nietzsche’nin geleneğe karşı olan görüşlerinden etkilendiler ve soyut, stilize edilmiş formlar kullanarak yeni ifade biçimleri yarattılar.

  • 2023-12-18 12:35 ekspresyonizmle birlikte soyut sanat kavramı yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlıyor. Ama az önce de bahsettiğim gibi hala saf bir soyutluğa başvurmadılar. Henüz. Kübizm’de ise nesnelerin geometrik parçalara bölündüğünü görüyoruz.

  • 2023-12-18 12:36 Bu noktada soyut sanatın önce isimlerinden biri olan Piet Mondrian’ın bir sözünü aktarmak istiyorum. Doğa bana ilham veriyor. Bende bir şey yapmak için dürtü uyandırıyor. Ama ben gerçeği olabildiğince yakından ele almak istiyorum. Bu nedenle ben şeylerin özüne ulaşana kadar Her şey soyutlanmalı.

  • 2023-12-18 12:37 Kandinsky, ekspresyonizm bölümünü dinleyenler hatırlayacaktır, Almanya’da Franz Marc ve Auguste Marc ile birlikte renkçi ve dışavurumcu eğilimlerin ağır bastığı Mavi Suvari grubunu kurmuştu. Ancak diğer arkadaşlarının aksine temsili gerçeklikten giderek uzaklaşmış, bir resmin konusunun öncelikle resmin kendisi olduğu inancını benimsemişti. 1895 yılında Moskova’da açılan Fransız Impressionistleri sergisinde Claude Monet’in kuru ot yığınları resmini ilk gördüğünde çok etkilenmişti.

  • 2023-12-11 10:22 Bu konuya merakınız varsa renkleri duyabilir misiniz bölmemi dinleyebilirsiniz. Orada sinesteze hastalığını ve Kandinski ile olan bağlantısını anlatmıştım. sanatsal arayışlarını aynı zamanda kuramsal bir temele de oturtmak istemişti Kandinski ve bu isteği doğrultusunda da 1912 yılında Bir Türk İşsel Manifesto niteliğinde olan Sanatta Çinsellik Üzerine adlı kitabını yayınlamıştı.

  • 2023-12-18 12:38 Akımın yine önde gelen sanatçılarından Rus ressam Kazimir Malevich, Rusya’da ilk kez 1915 yılında sergilenen Beyaz Zemin Üzerine Siyah Kare adlı resmiyle soyut sanat akımlarından süprematizmin yaratıcısı haline gelmiştir ki bu çok fazla tartışılan bir eser olmuştur. Çünkü resme baktığınızda adı üstünde beyaz bir zeminde siyah basit bir Kare görüyoruz. Bunu ben de yaparımcılara buradan selam diyorum. Soyut sanata geldiğimizde karşımızda gördüğümüz resmin bir önemi kalmayabiliyor.

  • 2023-12-18 12:38 20. yüzyıl sanatında aynı zamanda ifade biçimleri soyutlaştıkça artık gözümüzle gördüğümüz gerçekliği bulamamaya başlıyoruz. Burada da zihnimiz devreye giriyor çünkü soyut bir şeyi anlamlandırma çabası içerisine giriyoruz ve bir gizem söz konusu burada. Biz o renklerde, imgelerde sanatçının içini görüyoruz, anlamlandırmaya çalışıyoruz ve bazen kendi algımız bir şeyler ekliyor resme.