Highlights

  • 2024-08-03 18:19 13 Eylül’de muharebe bittiğinde Fransızlar tam 326 bin asker kaybetti. Alman zayiatı 256 bin. 12 Ağustos’ta İngilizler kıta taahhüdü gereği Avrupa kıtasına çıktılar.

  • 2024-08-03 18:14 Alman Dışişleri Bakanı Bernard von Bullow 1909 yılında İngiltere ile bir savaşı ne zaman güvenle tasarlayabiliriz diye Alman donanmasının kurucusu Alfred von Tirpitz’e sorduğunda şu cevabı aldı. 5 veya 6 yılda tehlike tamamen bitmiş olacak.

  • 2024-08-03 18:07 Başkentlerden birbiri ardına savaş ilanları yayınlanıyor, milyonlarca genç cephelere taşınıyor, herkes büyük bir varlık ve yokluk savaşına katılıyordu. insanlık tarihinin dönüm noktası. 1914 ile birlikte hayatımıza siperler, makinalı tüfekler, propaganda savaşları, denizaltılar, toplam savaş doktrini gibi kavramlar girdi. 42 dakikanın bu bölümünde 1914’e gidiyoruz.

  • 2024-08-03 18:16 Almanya’nın tek üstünlüğü düşmanların ona göre hazırlıksız olmasıydı. Örneğin Belçika tehlikeyi sezmiş, ordusunu reform etmeye çalışmıştı. Acemi asker alımı 15.000’den 33.000’e çıktı.

  • 2024-08-03 18:25 Asıl üretici insanlar topraktan orduya çekilince İstanbul bile aç kaldı. 1913 yılında tüm Osmanlı’da 239 işler durumunda sanayi kuruluşu vardı.

  • 2024-08-04 08:58 Şevket Süreyya Aydemir, Suyu Arayan Adam kitabında bir yedek subay olarak karşılaştığı manzarayı şöyle anlatıyor. Bizim bu makinalı bölüğünde İstanbul’u bir başçavuştan başka okuma yazma bilen kimse yok.

  • 2024-08-04 09:00 Daha garibi niçin namaz kıldıklarını bir türlü anlatamadılar. Manzarayı aklı çalışan herkes apaçık görüyordu. O kadar ki Almanlar bile Osmanlı’nın savaşa girmemesi gerektiği görüşündeydi.

  • 2024-08-04 09:01 Ağustos ayında Almanya’nın Rusya’ya savaş ilan etmesinden hemen sonra 2 Ağustos tarihinde gizli saklı bir anlaşma yapıldı. Bu anlaşmaya rağmen bile savaşa girmeyebilirdik.

  • 2024-08-04 09:09 Kafalarındaki dünya gerçeklikten bu kadar uzattı. Sarıkamış’ta binlerce çocuğumuz hiç gerek yokken ölüme gönderildi.

  • 2024-08-03 18:12 İngiltere mamül yani işlenmiş katma değeri yüksek malları ihrac eden gıda ürünleri ile ham maddeyi tal eden bir ekonomiydi. Dış yatırımlarla birlikte İngiltere Bankası uluslararası para sisteminde son kredi merceği konumuna yükseldi. 1908 yılında bütün Avrupa altın standartına geçmişti.

  • 2024-08-03 18:22 Bu yarış sırasında ittifak kuvvetleri 130 bin, itilaf kuvvetleri 129 bin zayiat verdi. Hiçbir kuvvet diğerine üstünlük kuramadı. O noktadan sonra tarihe Batı Cephesi diye geçen cephe kuruldu.

  • 2024-08-03 18:23 Harp ilan edildi. Ordunun komutası Alman ordusuna bırakıldı. Kazım Karabekir anlarında şöyle yazıyor.

  • 2024-08-04 09:02 Şevket Süreyya Aydemir, Suyu Arayan Adam kitabında bir yedek subay olarak karşılaştığı manzarayı şöyle anlatıyor. Bizim bu makinalı bölüğünde İstanbul’u bir başçavuştan başka okuma yazma bilen kimse yok. Daha ilk derste belli oldu ki bu bölükte hangi dinden olduğumuzu doğru dürüst ve kesin olarak bilen de yok. Derse başlarken İstanbullu başçavuşa dersi sadece dinlemesini, soru-cevaplara katılmamasını söyledim. Sonra da askerlere sordum. Bizim dinimiz nedir? Hep birden elhamdülillah Müslümanız diye cevap vereceklerini sanıyordum. Öyle olmadı. Cevaplar karıştı. Kimi İmam-ı Azam dinindeniz diyordu, kime Hz. Ali dinindeniz diye cevap veriyordu. Arada İslam’ımız diyenler çıktı ama peygamberimiz kimdir diye sorunca onlar da şaşırdılar. Akla gelmez peygamber isimleri söylendi. Enver Paşa diyen bile oldu. İçlerinden peygamberin adını duymuş olanlara, peygamberimiz sağ mı ölü mü diye sordum, işkene çatallaştı. Herkes aklına geleni söylüyordu. Bir kısmı sağ, diğer kısmı ölüdür tarafını tuttu. Peygamberimiz sağdır diyenlere, o halde peygamberimiz hangi şehirde oturur diye sorunca, cevaplar yine karıştı. İstanbul’da, Şam’da, Mekke’de yaşatanlar oldu. Peygamber ölmüştür diyenlere ne zaman ölmüştür diye sordum. Bu sefer de onlar şaşırdı. Yüz sene önce, beş yüz sene önce, bin sene önce diye gelişi güzel cevaplar verdiler. Dinimizin adını ve peygamberimizi bilemeyince din ilkelerini ve ibadetleri doğru dürüst bilen kimse de çıkmadı. Ezan dinlemişlerdi fakat ezan okumayı bilen kimse yoktu. Namaz kılan bir iki kişi çıktı. Onlar da namaz surelerini hatasız okuyamadı. Daha garibi niçin namaz kıldıklarını bir türlü anlatamadılar.

  • 2024-08-04 09:09 Gene akıllanmadık. Bugün hala çocuklarımıza birer kahramanlık sayfası olarak anlatılan hikayeler, gerçekte insanların cinayete kurban gittiği hazin vakalardır.

  • 2024-08-04 09:16 Ben ordunun kayıtsız şartsız bütün sırlarıyla Alman askeri heyetine verilmesinden ve teslim edilmesinden çok üzgündüm. Daha bu karar verilmeden evvel tesadüfen makayı öğrendiğim vakit sesimin erişebileceği makamlara kadar itirazlarda bulunmayı vazife saydım.